...

Genç Edebiyatçılar

NEVÜ’den “Mehmet Âkif Ersoy ve İstiklâl Marşı” Konulu Konferans
11/03/2022

Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi (NEVÜ)  Fen-Edebiyat Fakültesi’nde İstiklâl Marşı’nın kabulünün 101. yıl dönümü münasebetiyle “Mehmet Âkif Ersoy ve İstiklâl Marşı” konulu konferans düzenlendi.

NEVÜ Fen-Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü ile Genç Edebiyatçılar Yeni Kalemler Kulübü tarafından NEVÜ Fen-Edebiyat Fakültesi Zeynep Korkmaz Konferans Salonu’nda düzenlenen konferansa, üniversitenin akademik ve idari personeli ile öğrenciler katıldı.

Programda Fen-Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. H. Abdullah Şengül, “Mehmet Âkif Ersoy ve İstiklâl Marşı” konulu bir konuşma yaptı. Şengül,  “Millî Marş Ne Demektir?”, “Millî Marşlar Ne Anlatır?”, “Millî Marşların Başka Hangi Boyutları Vardır?”, “İstiklâl Marşı Nasıl bir Dille Yazılır?”, “İstiklâl Marşı’nı Sadece Marşı Meydana Getiren Metinden Hareketle mi Okumalıyız?”, “Birinci Dünya Savaşı Öncesi Türk Milletinin Dramatik Fotoğrafı Nasıldır?”, “Bu Dramatik Fotoğraftan ‘Hakkıdır Hakka Tapan Milletimin İstiklâl!’e nasıl gelinmiştir?” gibi sorular üzerinde durdu.

Konuşmasının ilk bölümünde genel olarak bir millî marşın anlam ve önemi üzerinde duran Prof. Dr. H. Abdullah Şengül, Türk İstiklâl Marşı’nın da, teorik olarak sınırlarını belirttiği millî marşın özelliklerine uygun bir şekilde kaleme alındığını dile getirdi. Şengül’e göre, “Marşın yazılmasını sağlayacak bir coşku ve heyecanın olması gerekir. Bunun için de iki şey lazımdır: Mucizevi bir başarı, diğer adıyla, zafer. Buradaki coşku ve heyecanın kaynağına inmek, İstiklâl Marşı’nda anlatılmak isteneni kavramak açısından çok önemlidir. Yapılması gereken, İstiklâl Marşı ile aynı dönemde yazılan ve benzeri coşku ve heyecanın önündeki olumsuzlukları anlatan diğer metinleri tanımaya çalışmaktır”

Şengül konuşmasını, “Millî marşların edebî ve estetik değerlerinden daha çok taşıdığı millî ruh önemlidir. Hangi millet için yazıldıysa onun hikâyesini anlatır. Bütün bu marşlar bir araya geldiğinde insanlığın ortak hikâyesi oluşmuş olur. Bütün mesele bu şerefli hikâyenin bir tarafından yer almaktır” vurgusuyla sonlandırdı.

Program, konuşmacıya, emeği geçenlere ve katılımcılara teşekkürle sona erdi.